İnsanlar Bizi Nasıl Tanıyorlar?
Hepimiz doğru anlaşılmak ve tanınmak istiyoruz. Çünkü nasıl tanındığımız, bize nasıl davranılacağını, nasıl yaklaşılacağını, nasıl iletişim kurulacağını, kısacası nasıl hayatla bağlantı kuracağımızı belirliyor. Biz her ne kadar kendimizi başka bir şekilde görsek de çevremizdekilerin bizi nasıl tanıdığı ve tanımladığı hayat ile alışverişimizi etkiliyor.
Peki, sizce biz kendimizi diğerlerine nasıl tanıtıyoruz?
Burada iki önemli ve derin soru ortaya çıkıyor;
Ben “kendi olduğumu düşündüğüm” kişi olarak mı tanınıyorum?
Yoksa “diğerlerinin benim olduğumu düşündükleri” kişi olarak mı tanınıyorum?
Biraz karmaşık görünüyor değil mi?
Gelin bir de başka açıdan bakalım; Hepimiz kendimizi hakkında bir öz algıya sahibiz. Bu öz algı sayesinde kendimizi neşeli, arkadaş canlısı, huysuz, düşünceli, dikkatli, ayrıntıcı, içten gibi sıfatlar ile tanımlıyoruz. Bu benlik algımız “kendimiz olduğumuzu düşündüğümüz” kişiyi yansıtıyor. Bazen farklı anlaşılsak da davranışlarımızın temelinde bu dinamikler yatıyor.
Fakat burada gözden kaçırılmaması gereken bir gerçek var ki hiç kimse, anne babamız eşimiz, çocuğumuz, sevgilimiz, arkadaşlarımız bile bizim içimizde tam olarak neler olduğunu bilmiyorlar. İçimizden geçenler, düşündüklerimiz, niyetlerimiz, hayallerimiz hep bizde saklı. Doğal olarak hiç kimse herhangi bir hareketimizin ve sözümüzün altında neler yattığını, düşüncelerimizi ve duygularımızı bilmiyor.
Dış dünya bizi sadece “yaptıklarımız ve söylediklerimiz” kadar biliyor. Doğal olarak bizler onlar için “yaptıklarımız ve söylediklerimiz” den ibaretiz. Bizim hakkımızdaki görüşleri bizi gözlemleyebildikleri ile sınırlı.
Bu gerçeği göz önünde bulundurarak şunu söyleyebiliriz ki biz diğerleri için “onların bizi olduğumuzu düşündükleri” insanız. Bu gerçekten hareketle şunu rahatlıkla söyleyebiliriz “bizler yaptıklarımız ve söylediklerimizle gözlemleniyor ve hakkımızda karar veriliyor isek, yaptıklarımız ve söylediklerimizin diğerleri üzerindeki etkisinin farkında olursak, bizim için düşünülenleri etkileyebilir ve ilişkilerimizin kalitesini değiştirebiliriz”.
Peki, bu konuda kendimizi geliştirmek için neler yapabiliriz?
1)Diğerleri üzerinde beklentimizin dışında bir etki ya da algı yarattığımızda “O beni anlamadı ya da yanlış anladı” yerine;
Kendimize şunu sormalıyız;
“Benim yaptığım bir hareket, söylediğim bir söz ya da söyleme şeklim bu sonucu yaratmakta etkili olmuş mudur?”
2) Biri hakkında farklı düşündüğünüz ya da onun davranışları bizde rahatsızlık yarattığında;
Kendinize şunları sormalıyız;
“Diğeri ile yaşadığım sorunda benim yanlış anlamalarım etkili olmuş olabilir mi?”
“Benim bakış açımla benzeşmediği için genelleme yapmış ve rahatsız olmuş olabilir miyim?”
3)Biri ile fazla zaman geçirdiğinizi ve zamanınızı boşa harcadığınızı ya da anlaşamadığımızı düşündüğümüz zamanlarda; Kendimize şunları sormalıyız;
“Diğerinin hangi davranışları ve sözleri bende bu duyguyu yarattı?”
“Hangi davranışları benimkinden farklı ve bu bende nasıl bir duygu yaratıyor?”
“Bu kişi diğerleri ile de böyle bir iletişim mi kuruyor, yoksa sadece benimle mi iletişim kurma tarzı böyle?”
Bu soruları kendimize sormaya başladığımızda diğerleri üzerindeki etkimiz hakkında “farkındalığımız” mutlaka yükselecektir. Artan farkındalık ise ilişkilerimizde yeni pencereler ve yeni adımlar demektir.
Kaynak: İlhan GÜLERTAN
Yorum Yapılmamış