Can Yücel’in aşk konusunda çok hoşuma giden güzel bir tespiti var. “Aşklar da ayakkabılar gibidir…” der.

Bazıları çamur, yağmur, toz toprak kar buz gibi her türlü “kötü hava” koşullarına dayanıklıdır. Bazıları ise ummadığımız kadar kısa zamanda çabucak “yamulur” ilk yağmurlu havada “altı açılır” veya güzel havalarda bile “iki günde bozulup” gider.

Aşkları da ayakkabılar kadar “itinayla” seçmezsek, tıpkı ayağımızda olduğu gibi yüreğimizde nasır oluşabilir.

Dar gelen bir ayakkabıyı sadece tarzını beğendiğimiz için “zamanla açılır” diyen satıcıya inanarak alırsak, zaman içinde ayak kemiklerimizde “deformasyon” başlar.

Ruhumuzu daraltan bir aşk içinde yalnızca fiziksel beğeniye kapılıp “zamanla düzelir” diyenlere kanarsak, yine zamanla içimizdeki olumlu duyguların “çarpıldığını” görebiliriz.

Aşık olabileceğimiz insan türü, tıpkı ayakkabılar kadar değişik stillerde, farklı kalitelerde ve sayısız “renktedir”…. Aşkı bir çeşit serüven olarak “spor” gibi yaşayanlar, aynen “spor ayakkabı” gibi dikkat çekici ve rahat kişileri bulurlar.

Tersine aşkta tutucu ve istikrarlı olmayı benimseyenler “klasik ayakkabı” gibi muhafazakâr çizgiler taşıyanlara tutulurlar.

Dekolte ayakkabılar gibi sadece cinsellik ve eğlence zevkleriyle ateşlenen aşklar vardır.

“Bez” ayakkabılar gibi kısa ömürlü “tatil aşkları” ise hemen herkesin kişisel tarihinde mevcuttur.

“Marka” ayakkabı alır gibi, sevgilinin kariyerine ve maddi durumuna “tutulan” âşıklar görürüz.

Sert plastikten “yağmur çizmesi” edinir gibi mantık süzgecinden geçirip “işe yarar” biçimde yaşamak isteyenleri de biliriz.

Ayrıca ne tuhaf ki, psikolojik testlerde “zaafı” olup evine sayısız çeşitte ayakkabılar yığan insanların aynı zamanda “değişik” türde aşklara da zaafı olduğu söylenir.

Evet, aşk “ayakkabı” gibidir.

Aynen ayakkabımıza bakım yapmayıp “hor” kullandığımız zaman kolayca eskittiğimiz gibi, aşkımıza da dikkatli davranmayıp özen göstermediğimiz zaman kısa sürede “eskitiriz”.

Ve nasıl ki “delik” bir ayakkabıyı tamir ettirdiğimizde yalnızca “bir miktar” ömrünü uzatmış olursak; “delik” bir aşkı onarmaya kalkıştığımızda da “asla eskisi gibi olmayacaktır”!

Aşklarınız da ayakkabılarınız da “uzun ömürlü ve sağlam” olsun.